- teklifsiz olmak
- to be on familiar terms with sb
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
senli benli olmak — 1) iç içe olmak, bütünleşmek Altı ay önce tramvaylar tuhafıma gitmişti. Bu sefer onlarla daha senli benli olduk. B. R. Eyuboğlu 2) aşırı ölçüde içten, teklifsiz olmak Salonda kahvelerini içerlerken senli benli olmuşlardı bile. A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük
içli dışlı olmak — 1) karşılıklı olarak candan ve içten davranmak, teklifsiz görüşmek Toprakla insan hiçbir edebiyatta böylesine içli dışlı değildir. C. Meriç 2) kız ve oğullarını karşılıklı olarak evlendirmek 3) karşılıklı olarak resmî davranışlardan uzaklaşmak,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
senli benli — sf. 1) Aşırı derecede samimi Senli benli davranışlarıyla, Turhan ın derlenip toparlanmak, ölçülü olmak için gösterdiği çabayı hiçe indiriyordu. N. Cumalı 2) zf. Aşırı ölçüde samimi olarak, teklifsiz bir biçimde Mal müdürü, vergi kâtibi, evkaf… … Çağatay Osmanlı Sözlük
içli dışlı — sf. Gizli işi olmayan, apaçık, olduğu gibi, senli benli, aşırı teklifsiz En çok yurdumdan söz ettim / Doğayla, insanla içli dışlı. C. Külebi Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller içli dışlı tanımak içli dışlı olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
laubali — sf., Ar. lāˀubālī 1) Saygısız, çekinmesi olmayan O ilk gönderdiği laubali ve kaba haberi yumuşatmış. S. Ayverdi 2) Senli benli, teklifsiz Gelenlerden biri gülerek laubali bir tavırla ona yaklaştı. Y. K. Karaosmanoğlu 3) zf. Aşırı samimi bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yıvışmak — nsz, hlk. 1) Cıvık bir duruma gelmek, cıvıklaşmak 2) mec. Teklifsiz ve laubali olmak Devlet adamı saygın kişiliğini böyle gösterir yoksa sırıtıp yıvışıp dedikodu dergilerinin flaşlarına poz vererek değil. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük